Archive for 2015

13 Kasım 2015 Cuma
Bu açıklamayı aslında Mugichan için hazırlamıştım, sonra dedim niye tüm insanlığa sunmayayım?

Posta tag atmıyorum stalklanıp tepemize binilmesin diye.

Lakin bilin yoldaşlar, raffmanga IS NOT DEAD!!

Yani en azından otakumole.ch hesabı olanlar için :)

Yine Mugichan sayesinde ölmediğini öğrendim bu sitenin, çözmesi bana nasip oldu. Sınavlardan haşat olmuş beyincağızını daha beter yorup bizi yeni yazılardan mahrum bırakmaması için bu şeysi hazırladım. :)

Yeni sistemde nasıl okunacağına dair aldığım ekran görüntülerini aşağıya atıyorum. Anlamayan sorsun lütfen. Mugi nasılsa anlar diye en ilkelinden uğraşmadan yaptım çünkü :d

Görüşmek üzere. :)


_____________________________________________________________________

_____________________________________________________________________

_____________________________________________________________________

_____________________________________________________________________

_____________________________________________________________________


_____________________________________________________________________

_____________________________________________________________________



_____________________________________________________________________

_____________________________________________________________________


_____________________________________________________________________





2 Kasım 2015 Pazartesi



Eveeet.
(90larda program açan sunucu eveti, a.k.a “ne diyecektim lan ben”)

Merhaba.

Ben hani şu her Cuma güncel verecek olan Forever. Naber?

Her şeyde oyalanıp da ikinci günceli sarkıtamayacağımı mı düşünmüştünüz? Ya da düşünmüştüm?

Yoo. Şimdiye kadar neyi düzenli yaptım ki.

Yayın başlığına 3 hafta önce karar verdiğimden (bkz: yungsu’yu güncele getirmekle ilgili bişiys) bu bahaneyle Yungsu’yu güncele getirene kadar güncel vermedim.

Cumartesi sabahın köründe bitirip online okuma sitelerine attıysam da, güncel yazmaya üşendim.

Başka bahaneler bulup bir sonraki cumayı beklemeden artık yazayım dedim.
Nitekim buradayım.

Güncelimizin bahis konusu manhwa'mızla tanışma hikayemden başlayayım.

Temmuz ayının sıcak yaz gecelerinden birinde tesadüfen ilk iki bölümüne denk geldiğim bir seriydi Yungsu’s Spring, Korecesi’yle Yeongsuui Bom. İkinci bölümün ortasında öyle bir kahkaha koyuverdim ki, Karagümrük yankılandı sayın okuyucu. Uğur Arslan vakti zamanında Karagümrük’ü yakarken bile böyle çığlık atan olmamıştır, o derece. 

Serinin komedisini bizim Türk tarzı mizaha benzettiğim için ve muhabbetini yapabileceğim insan sayısını çoğaltmak istediğimden çevirmek istedim. Akabinde Batoto’da çevireni Aren’e ulaştım. Kendisi 17 yaşında ABD’de yaşayan liseli bir kız, Kore asıllı. Bu çok sevdiği manhwa’yı arkadaşları da okusun istediğinden başlamış bir yerden çevirmeye, atmış Batoto’ya. Sağ olsun bana da izin verdi, tepe tepe kullan dedi. Kendisi temmuzda bir kampa gidip ağustosta dönecek ve çeviriye devam edecekti. Fakat Deviantart hesabında belirttiğine göre sınava hazırlanıyormuş ve uzun süre buralara uğrayamayacakmış. Neyse ki çevirdiği son bölümün sonuna “dileyen grup devam ettirsin lütfen” diye belirtmişti. Şimdiye kadar herhangi bir grup almadı. Ama ben bu yazıyı okuduktan sonra EGS’ye gidip istek yapacağım, evelallah bırakmayız.

Manhwa’mıza dönelim, artık tanıtalım.

Yungsu’s Spring
Kore Webtoon’u, 2014 Aralık
Tür: Komedi, Aşk ve Feminizm 
(Bu son janr ben ve Mugi’nin ortak görüşü, böyle ofişıl bir janr aslında yok. Anlatacağım.)

(manhwa yeni yayınlanmaya başladığı sırada 
Kore'nin shoujo Jump'ı Wink dergisine kapak olmuş. 


"Hayatının “baharını” yaşayamamaktan şikayetçi Yungsu, fotoğrafçılık bölümünde okuyan bir üniversite öğrencisidir. Bir gün yine fotoğraf çekerken, objektifine bir kız takılır ve Yungsu nihayet beklediği bahara kavuşur, aşık olmuştur. Aniden tutulduğu bu kızı tanımak için elinden geleni yaparken, hiç tahmin etmediği şeylerle karşılaşır."

Bu “bahar” mevzusu Uzakdoğu halklarına özgü bir tabir, okuya izleye bize de anlamı aşina gelir oldu.  Aşkla geçen zamanlarına “bahar” diyor kendileri. Aşk yoksa baharları gelmemiş oluyor. 

Bizde de çeşitli Türk sanat Müziği eserlerinde benzer ifadeler geçiyor lakin halk diline bu denli inmiş değil.

Misal, baharı bekleyen kumrular gibi isimli şarkı. Okurken buyrun dinleyin. (Okuyorsa bilhassa ebo beye armağanımdır asdsad)


Efendim Yungsu'yu okuyanlar zaten biliyor gerçi, okumayanlar için diyeceklerim var.

Öncelikle gidip rahat rahat okuyun. Belaltı espirilere çok mesafeli değilseniz size sağlam kahkaha attırma sözü veriyorum. Daha sonra gelin buradan sonrasını okuyun. Çünkü düşündükçe siz de farkına varacaksınız; bu seri komediden ibaret değil. Ya da beni okuyun sonra manhwaya bakın, bilemedim. Size kalmış.

Dipnot: Kore yapımı mangalara manhwa deniyor. Bundan sonra da bu şekilde adlandıracağım.

Şimdi, bu hikayede diğer manga-mahwalardan farklı olarak bildiğimiz kadın erkek rolleri takla attırılmış durumda. Bunun da örnekleri var evet. Ama bu manhwada her iki rol de en ağır haliyle ve o ağır halleriyle takla attırılmış durumda. 

Hikaye kahramanı ve anlatıcımız Yungsu, son derece naif, kibar ve loli derecesinde saf bir erkek. Askerden yeni gelmiş, “baharım gelmeden kışa döndü” diye türküler yazmakta, az kaldı dama çıkıp miyavlayacak bir çocukcağız. (Kore’de anneler pek iyi çalışmıyor sanırsam)

Görür görmez çarpıldığı “doğal” güzellik İyang ise, tam tabiriyle hödüğün önde gideni. (Mugi’nin deyişiyle ruh öküzü hahahah) Yungsu ise İyang’ı bu hödüklüğüne rağmen doğal bularak aşkla bağlanıyor… Gibi gibi.

İyang sonsuz bir özgüven ve rahatlıkla orta yerde burnunu karıştıran, gaz çıkaran, arkadaşlarına el şakaları yapmaktan kaçınmayan (cücük hareketi de yapsa tam olacak), toplumda “kız gibi” olan ne varsa tam tersi olan bir garip adem kızı. 

Gelelim yukarıda neden aşk ve komedi türünün yanına kendi kafamdan feminizm janrı eklediğime ve yine sevgili Mugi’nin “o webtoonu anca sen çevirirdin he feminizm kokuyo çünkü” deyişinin sebebine. (ehe) 

O kadar şirinlikli kız karakterlerle bezeli manhwa dünyasında, aslına bakarsanız İyang akıl alacak gibi bir karakter değil. Genç kız ve kadınlara tek tip olmaları için dayatılan her türlü zorlama “zarafet” ve “incelikten” ölümüne uzak, dilediği gibi hayatını yaşayan ve bundan hiç gocunmayan bir karakter. Özetle “toplumun takdir ettiği kadın” olarak değil, kendi istediği insan olarak yaşayan bir genç kadın. Siz takdir edersiniz etmezsiniz bilemem, kendisi fazlasıyla feminist bir karakter benim gözümde. Doğru veya yanlış olması da kendi bileceği iş, biz sadece dayatmalara karşıyız. 

Niye abarttım bu kadar, ne var bunda? Estetik teknolojisinin son hız ilerlediği, en aktif sektörlerden olduğu zamanlarda da, hele de günümüz Kore’sinde, kadınların yasal yaşı atlar atlamaz güzellik için kırdırmadıkları kemiğini bırakmadığı bir ülkede böyle bir öz eleştiri cidden büyük aykırılık taşıdığını düşünüyorum. Kore'nin göbeğinde, yaş ortalaması 20 olan okuyucuya böyle bir eserle seslendiği için çizeri Lee Yoonhee'nin iyi bir cesaret örneği gösterdiğini düşünüyorum. (Kore'de estetik konusuyla ilgili +16 görüntüler içeren şu haber makalesi çevirisini okuyabilirsiniz.) [Türk örneklerinden haberi olmayanlar, günde 700 bin hit alan şu forumun estetik bölümü paylaşımlarına göz atmanızı tavsiye ederim.]

Tabii koca Kore bir çizgiromanla "aa biz yanlış yapıyoruz, hadi değişelim" diyecek hali yok. Ancak karikatür mizahı böyle bir şey. En azından farkındalık yaratıyor, güldürürken oturup bir düşündürüyor.

Tabii manhwada özeleştiri bu kadarla yetinmiyor. İyang da her ne kadar dilediğince davransa da bu şekilde toplumda var olamayacağının farkında ve bir şekilde adapte olmaya çalışıyor. Ancak işler o kadar basit değil, hafiften sarpa sarıyor. Spoilera kaçmadan burada kesiyorum, sizi okumaya davet ediyorum. Bakalım İyang’ı olduğu gibi kabul ettiğini sanan Yungsu’nun aşkı mı kazanacak, yoksa toplum normları mı. Merakla bekliyoruz.

Bu arada manhwa'nın bu kadar toplum sorunlarına bindirilecek bir ciddiyeti yok. Okurken bunlar aklınıza belki gelmeyecek bile. Sadece kendi çıkarımlarım. Siz muhtemelen okurken gülmekten kırılacaksınız ve ben yazdığımla kalacağım. Yani katiyyen bu sıkıcılıkta değil, taahhüt ediyorum.

3. bölümü manga-tr'ye yüklediğimin hemen akşamı, okuyan yorumlarından aldığım ekran görüntüsünü paylaşsam, biraz ispat niteliğinde olur sanırım :)



Şu an İngilizcesiyle beraber bizimki de 5. Bölümde. Bir 19 bölümümüz daha var. Az önce gittim EGS’de istek de yaptım. Oh, bundan iyisi can sağlığı.

Güncelde Yungsu’s Spring dışında birkaç bölüm Tamen De Gushi, 1 Bölüm Mavi Manga’ya yeni ortak projemiz Futari No Renai Shoka veeeeee kıymetlim çok sevdiğim Ikuemi Ryou-sama ‘nın nihayet başladığım Cousin’ı var. 

Hepsi Bato.to, Manga-tr.Com'da ve bu blogun üstünden tıklayarak ulaşabileceğiniz MANGA ŞEYSİ sayfasında mevcut.

(Bu arada bu sabah Futari’nin yeni çevirisi sevgili Psykhe’ye uçtu, yarın veya sonraki gün bloglarında olur. Takip edenlerin bilgisine.)

 [Gokusen de devam ediyor, yakında 2 bölüm de oradan gelecek.] 

<< Mugilock Çeviri’yle yaptığımız Cherry Boy That Girl’ün 3. bölümü de yolda.>> 

//parantez kalmadı\\

Artık onların hikayeleri sonraki güncellere. :) 

Hepsi hakkında görüşlerinizi beklerim. Daha fazla uzatıp destana çevirmeden yazıyı burada bitiriyorum.

Sağlıcakla kalın, görüşmek üzere. :)

16 Ekim 2015 Cuma

Serin bir İstanbul akşamından herkese merhaba!

Önceki postta söz verdiğim gibi, bu akşam bitmeden sizlere güncel sunuyorum.
Oyalanan Manga'nın ilk ofişıl günceline buyrunuz efendim.

böyle yazınca da ne kadar az olduğu yüzüme vuruldu... nys...


Efendim, giriş resminden de anlayacağınız üzere benim bir derdim var.

Ey okuyucum... Daha doğrusu okumayıcım...

Senin bu yazacaklarımı okuma ihtimalinin son derece düşük olduğunun farkındayım, lakin bir umutla yine de yazacağım. Belki görür de sorularımı cevaplarsın diye.

Haberin geliyor, ss alıp gönderiyor arkadaşlar, ya da muhabbet esnasında söylüyorlar.

Çeşit çeşit gruplara gidip, "Mosspaca diye bir webtoon var, HER YERE BAKTIM KİMSE ÇEVİRMEMİŞ siz yapsanıza." diyormuşsun........

En son Heterophobia Fansub forumunda görünce resmen "hiğğğğ"ledim. Dahası, oraya gidip aynı şeyi Tamen de Gushi için de yapmışsın.... 

Neyse ki bu güzel insanlar yorulmayıp üşenmeyip bu adresi veriyormuş sana... 

Ama ben seni anlamak istiyorum.

Gün aşırı facebookta beni bu seri için dürten arkadaşlarda da internet var, sende de.

Hadi Batoto'yu saymıyorum. Manga-tr'nin yorumlarıyla destek veren sayısız okuyucusunda da internet var, sende de. 

Onlar da manga okumayı seviyor, sen de.

Online okumuyor olabilirsin amma velakin, hiç online okumuyorsan da bu mangaların varlığını nerden öğreniyorsun çok ama çok merak etmekteyim. 

Adım sanım duyulmuş değil, zaten tek kişiyim ağır aksak çeviriyorum, farkındayım. Bi Heterophobia'nın yanında kum tanesi kadarım, evet. 

Ancak hepimiz bu mangaları aynı yerlere yüklüyoruz be anacım. Bakması çok mu zor? Biz de seninle aynı yollardan geldik, en son girdik mutfağa. Sahiden anlamıyorum bak.

Dayanamadım sana laflar hazırladım okumayıcı. Stalk ederim bırakmam okumayıcı. Üzüldüğüm zaman üzme huyum var benim, üzebilirim. Rahat vermem feysbuklarda bak.

Çekilmez bir kadın oldum çekilmeeezz
Uykusuz, aksi, NALEEETT
Bu yaptığım iş ayıp rezalet 
Fakat elimde değil gülüm 
Elimde değil okuyucum
Seni kıskanıyorum 
Beni affet 
Beni affet okuyucum
Beni affet
.......

Git de ki bu gruplara, bu oyalanan mıdır ne halttır çok yavaş çeviriyor, bok gibi çeviriyor, totoma benziyor, o bıraksın siz çevirin de, her şeyi de. 

Hatta yavaşlığım için gel bana burdan feysten chatten küfret, saydır, babama söv. (anne olmasın ltfn)

Ama "hiç bir yerde yok" DEME gözünü seveyim. 

Oysa Türk manga okuyucusunun en çok kullandığı iki manga okuma sitesine de ne yapsam anında yüklüyorum, sektirmiyorum. Bi Batoto, bi Mangatr ikisinde de var. 

Ne yapayım, bastırıp evine mi postalayayım? Elden getireyim istersen he?

Bak çocuklarla sarıldık ağladık, yazık değil mi sabi sübyana???


Sayın okumayıcılar, bu ilk güncelimi size adadım, umarım size verdiğim değeri anlatabilmişimdir. Umarım bir gün yolumuz kesişir, karşılıklı mütalaa ederiz bu konuyu.


Evet. Şimdi sakinim. ( ͡° ͜ʖ ͡ °)

1 saat önce demlediğim çayı daha şimdi bardağa koydum. Bir saat sonra da içerim herhalde.

Sevgili okuyucularım, nihayet sizinle başbaşa kaldık.

Dilerseniz geleneği bozmayayım, mangadan bahis açılmışken başlama hikayemi
de anlatayım. ^^ 


Hatta resimli olsun, hatıra. ^^




Sevgili Sedda'nın ricasıyla, korka korka başladığım bir seriydi Mosspaca. Sebebi de ağır gitmemdi. Buna rağmen bunların üstüne başka serilere başlamam ayrı bir çelişki, farkındayım çaktırmayın. (Sedda'cım umarım buralardasındır, az yazdığım için beni unutmamışsındır.)

Tanıtımımızı da yapalım.




Mosspaca Advertising Department - Mosspaca Reklam Ofisi

Webtoonlarıyla ünlü iki çizer, Old Xian ve Tan Jiu'nun kendileriyle ve patronları Moss ile ilgili komedi skeçleri çizdikleri haftalık yayınlanan webtoon.

Old Xian, HF tarafından çevrilen meşhur shounen ai serisi 19 Tian'ın, Tan Jiu ise naçizane çevirdiğim shoujo ai serisi Tamen De Gushi'nin yazar ve çizerleri. İkisi dönüşümlü olarak Mosspaca'yı da çiziyorlar. Moss ise bu bu iki ve Mosspaca'yla beraber üç manhua'nın editörü oluyor. 

Mosspaca serisi sayesinde sevdiğimiz serileri ortaya çıkaran sanatçıları da daha yakından tanıma fırsatı buluyoruz. Tabii bu manhua'da olan biten her şey kurmaca, ancak en azından olaylara verdikleri tepkilerle kişiliklerini yansıttıklarını düşünüyorum şahsen. 

Konu nedir diye sorarsanız, bahsettiğim sanatçıların ve editörün reklam ajansı işletmeye çalışmaları sırasında yaşadıkları komik anlar. Arada tamamen kendilerinden bağımsız başka hikayecikler çizerek de bu reklamları yapıyorlar. Bu arada ciddi ciddi firma reklamları var manhua'da, tabii sevimli bir şekilde yedirilerek. 

Online okumak veya indirmek için, sizi blogun üstünde yer alan MANGA ŞEYSİ butonuna basmaya davet ediyorum. Çevirisi veya editi tarafımca yapılan her şeyin sıralı okuma ve indirme listesi orada mevcut. Ayrıca anında güncelleniyor.

Bu haftalık güncelimizin bir diğer kahramanı, ayıla bayıla başladığım bir Kore yapımı manhwa Yungsu's Spring. Önümüzdeki hafta onu İngilizce günceline getirmeyi planlıyorum. Haftaya güncel yazısında da bu seriden bahsetmeye niyetim var. Okumadıysanız ve merak ediyorsanız yine sizi şu linke alacağım: MANGA ŞEYSİ 

Bu akşamlık benden bu kadar. Bu güncelden başka her şeye benzeyen güncel yazısını okuduğunuz için teşekkür eder, hafta sonunuzu dilediğiniz gibi geçirebilmenizi dilerim. Bence çok güzel bir temenni oldu bu. :)

Haftaya görüşmek üzere.



TL;DR: GÜNCELLER BURADA : MANGA GÜNCELLERİ BÜTÜN LİNKLER 

12 Ekim 2015 Pazartesi

kutsal sorana kırılırım. 
blogun sağında yazıyo ya :(


Uzun zaman aradan sonra merhaba.

Hani eski yayınlarda blogda güncel vermeyeceğim, niyetim yok demiştim ya.

Vazgeçtim. Artık her cuma akşamı buradan güncel vereceğim.

Ne yalan söyleyeyim, yazmayı özledim.

Facebook sayfası ve hesabı açmıştım bir süre önce, bilenler var buradan. (beğenin beğenin çekinmeyin :P) Lakin facebook başka bir olay, uzun uzun yazamıyorsun orada, yazınca bir garip oluyor sanki. Benden başka uzun yazan görmedim zaten. Canım blogum gel öpüjem :*

Aslına bakarsanız bu blogu açma amacım da uzun süre ara verdiğim yazma özlemimi gidermekti. Sonra nereden çıktıysa manga işine bulaştım, elimi verdim kolumu kaptırdım. Yazı işi de kaldı. En azından istediğim gibi yazı yazma işi kaldı. Genelde manga yazınca, araya başka konu da sokamadım. Bu yüzden arada buraya gelip farklı konularda bir şeyler yazsam da taslakta bırakıp yayınlamamıştım konu alakasız diye. Blog yazılarım ekseriyetle uzun ama çok aralıklı oldu. Eski sözlükçülüğümüzden kalma olsa gerek. Yaz babam yaz, oradakiler okuyor nasıl olsa. Oysa burası öyle değil. Tepki az olunca soğuyorsun sanki.

Bir de bu blogger sandığımdan zahmetli bir şey çıktı, daha doğrusu ilkel. Şimdiki aklım olsa wordpress'te açardım. Orasını burasını düzeltmeye çalışırken de bıkmıştım biraz açıkçası.

Bu güncel işi sayesinde bloga da uğramak için bahanem olacak. Mangalara başlayışım olsun, chat muhabbetleri olsun, sıkıcı iş hayatım olsun çeşit çeşit muhabbetlerle kafanızı ütülemeye geliyorum. Yağmurlar da başladı, sıcak sıcak ütü iyi gelir. :P

Ayrıca ne zamandır Mugi'nin mimlerine, Roromiya'nın çelınçlarına iç geçirip duruyordum, açılınız geliyorum. :) (Mugi de sık yazabilsin kampanyası :( 

Uzun lafın kısası, haftanın en sevdiğim zamanı olan cuma akşamı görüşmek üzere.

Hamiş: Bu arada çevirileri her zamanki gibi anında Bato.to ve Manga-tr.Com'a yükleyeceğim, anında Oyalanan Manga Facebook Sayfasından da haber vereceğim. Sadece ekstradan cuma akşamı burada toplu duyuru yapacağım. Sistemde değişen bir şey yok yani. Sevgiler. ^^


22 Temmuz 2015 Çarşamba

font aramak=samanlıkta Ken aramak


Selamlar.

Yaz tatilini yaşayan ve yaşamayan herkes keyiftedir umarım. En azından bugün çarşamba olduğu ve haftasonuna azıcık yaklaştığımız için optimist davranalım, olmaz mı?

Manga merak edenler için, sayfanın üstüne MANGA ŞEYSİ diye bir buton yaptım. Oraya tıklarsanız tüm serilerin güncel okuma ve indirme linkleri mevcut. 

Yazmak istediğim konuya gelirsem...

Bugün font ararken, nereden aklıma estiyse "Bunu bloga yazayım" dedim ve buradayım. Sayısız kere işime yarayan bir yöntem olduğu için test edilip onaylanmıştır. Hem kendime not, hem de ihtiyacı olana işe yarar bir anlatım olur umarım.

Uzun bir yazı oldu yine, bu işlerle uğraşmıyorsanız okumanızı pek tavsiye etmem. :) Sıkıcı oldu. Gerçi sıkıcı olmayanlar da okunmuyor farkındayım. Bazen ilk üç satıra yorum yapıldığı o kadar belli oluyor ki, o kadar. 
Uzun yazmanın laneti, ne edersin?

Uyarımı yaptım, devam ediyorum.

Ön bilgi:

Font=Yazı Tipi.

Diyelim manga okurken veya başka bir yerde beğendiğiniz bir font oldu ve bu fontu edinmek istediniz.

İlk adım, fontun ekran görüntüsünü almak ve bunu jpg, png veya gif olarak kaydetmek.


Derdini anlatacak sayıda harf olması gerekli. Ancak elinizde daha az done varsa onunla da şansınızı deneyebilirsiniz.



İkinci adım, şuraya tıklamak.

Sayfamızı açtık. Dosya Seç yazan butona tıklayıp, ekran görüntüsü resmimizi seçiyoruz ve Continue diyoruz.


Bakınız, Dosya Seç'in yanında artık font1.jpg yazıyor. 

Dilerseniz altındaki şekilli açıklamada ne söylediğine bakalım.

Resmimizi siteye koyarken bunlara dikkat etmemiz lazımmış. Örneğimizde 100 piksel dışında hepsi tutuyor, zaten mümkünse 100 piksel olmasını istemiş. Bu seferlik devam edelim ama bunları akılda tutalım ileriki zamanlar için. 

Continue'ya basıp devam edelim.


Beyler bayanlar, bu sayfada dikkat etmemiz gerekenler var. Anlayacağınız üzere, koyulaştırılmış harfleri alttaki kutucuklara yazmanız bekleniyor. FAKAT, koyulaştırılmış kısımda birden fazla harf veya yarısı karartılmış harf varsa, BOŞ BIRAKINIZ. Bu önemli. Zaten üstünde yer alan açıklamada da bu yazıyor. 

Doldurulmuş hali de böyle. Gördüğünüz üzere sadece tek karakter gösterenleri doldurdum. Bir kutuya birden fazla harf yazmanıza da izin vermiyor zaten. Continue'ya basıp devam edelim.


Şanslıydık, bu pek olan bir şey değil. :) Sayfa fontumuzu buldu hemen. "Sorduğuna benzer 5 font buldum." dedi ve hepsini sıraladı. 3. sıradaki Pristina aradığımız fontmuş. 

Yalnız arkadaşlar bir dipnot: Buradan font indiremezsiniz, sadece fontun adını öğrenirsiniz.Burada font sorularını cevaplayanlar font indirme sitelerine link veriyorlar. Bazen bu linklerde fontlar bedava olabildiği gibi, çoğu zaman bunlar paralı font olabiliyor. Öyle bir durumda sizin yapmanız gereken Google'dan bedava font avına çıkmak. Şöyle...


Orasını halledersiniz. :)

Peki, eğer sayfa fontu bulamazsa ne yapıyoruz? Bunun da bir yolu var. 

Bir örnek daha deneyelim. 


Bu seferki yazımız efektli ve etrafında karanlık güçler var. Site bunu algılamakta zorluk yaşayacak.


Şu açıklamayı hatırlayalım, sayfa bizden nasıl resim istiyordu?





Resmimizi mümkün olduğunca bu kurallara uygun hale getirmemiz lazım.

Font bulmayla ilgilendiğinize göre manga "editlediğinizi" yani düzenlediğinizi varsayıyorum. Photoshop'la da haşır neşir olmalısınız. O zaman bu iş zor gelmeyecektir. Yapacağımız şey yazının etrafını beyaza boyamak ve düz hale getirmek. 

Çok yeni başlayanların belki bilmeyeceklerini varsayarak, ufak ama işe yarar bir tüyo vereceğim.

Photoshop'ta resimle uğraşırken eğer herhangi bir yerini döndürürseniz korkunç piksel kaybına uğrarsınız. Bunu engellemek için resmi temizledikten sonra Layer'a sağ tıklayıp Convert To Smart Object diyin. Türkçe kullananlar için Akıllı Objeye Dönüştür gibi bir şey olması lazım. Katmanınız bu haldeyken ona müdahale edemezsiniz ama piksel kaybı yaşamadan rahatlıkla döndürebilirsiniz. Smart Object yaptıktan sonra altına bir katman daha açıp beyaza boyayın, sonra yazının olduğu katmanı döndürüp guide üzerine hizalayın. Kaydedin.

Sonrasında resmi istenilen hale getirmek için 100 piksel büyüklüğüne getirdim, hatta harflerin arasını açtım. Şöyle ucube bir şey çıktı ortaya.


Resmimizin bu yeni halini siteye koyacağız.





















Zurna zırt dedi. :) Yani aradığım fontu bulamadı, alakasız cevaplar verdi. 

Peki şimdi ne yapıyoruz? Bir experte consultıyoruz. :* Yani, bir bilene danışıyoruz.


Sayfanın en aşağısındaki "Consult an expert"e tıklıyoruz.

Buraya kadar üyelik istemeyen site, şimdi artık istiyor. İçiniz rahat olsun, güvenli bir sitedir.
"Create new account"a basıp devam ediyoruz.


Kullanacağınız rumuz, mail adresi ve şifrenizi (bunu 2 kez) yazmanızı istiyor. Doğrulama maili gelmiyor ama yine de geçerli bir mail adresi girersiniz.

Create Account'a bastıktan sonra soru sayfanız gelecek.

Manga fontu arıyorsanız genelde el yazısı fontu oluyorlar, yani "handwritten". Siz de Title of case yani Konu başlığına "handwritten font" yazabilirsiniz.

Aşağıdaki Optional Message yani isteğe bağlı yapacağınız açıklamaya teşekkür etme baabında sadece "thanks in advance" diyip de geçebilirsiniz, veya benim gibi manga font falan diye açıklama yapabilirsiniz.

---<Alakasız not:>----
 Bu fontu burada bir defa koydum görünüyor ama işin aslı siteye 3 kez koydum, çünkü 1 saat geçince tutuştum cevaplamayacaklar diye. Ondan dolayı bakmaları için sonrasında ayrıntıya girip açıklama yapmıştım. Yoksa siz boş bıraksanız da olur. Tamamen isteğe bağlı.
---< / Alakasız not>----

Altındaki kutucuğu işaretlerseniz, konunuz cevaplandığında mail geliyor.

Kutuları doldurduktan sonra Create Case diyip geçelim.

Ta-daağğ. Sayfamız hazır, artık herkes görebiliyor.

Elimizden geleni yaptık, artık bekleme zamanı. Bu sırada sitede gezintiye çıkalım, ne dersiniz?

Bu resmin en yukarısında WhatTheFont > Forum >  yazıyor ya hani, oradaki Forum'a tıklayın.


Burası genel forum sayfası. Bakın 3. sıradayız :) Dileyen oraya girip fontun cevabını yazabiliyor.

Bu sayfada sağ üstte WTF Forum Search kısmına "comic" yazıp aratarak, mangalarda kullanabileceğiniz şahane fontlar bulabilirsiniz. Aratıyorum ve bakın karşıma bir çok işe yarar font, hem de isimleriyle çıktı. Sizce de muhteşem değil mi? :3 Adamlar yapmış. :)






Yine sağ taraftaki My Posts kısmı ise, sizin sorduğunuz font sorularını döker. Dökelim. Bunlar sadece benim sorduklarım. Story of Someone We Know'da İngilizce grubun kullandığı fontların isimlerini burası sayesinde bulmuştum. :) En alttaki iki tanesi oradan. Son sorduğum ise en üstte çıkıyor. 

Gidip gelip arasıra kontrol ediyorum. Bir bakıyorum beyaz atlı prensim Tecnotronic gelmiş, cevaplamış. Görmeden kiminle evlenirsin diye bir abuk soru sorsalar, adını vereceğim tek adamdır kendisi. Görmeden aşığıyım. Aslında stalkladım kendisini, fena değil. Her koşulda Hızır gibi yetişir, yarı yolda koymaz. Böyle erkek kaldı mı kızlar?    :Pp  



Aradığımız fontun adı "Andyfont" imiş. Belki Tecnocum beleş indirme linki vermiştir diye Case yani konusunun ismine (handwritten font yazısına) tıklayalım açalım.





Janım yhaaa :3 
Sağdaki Andyfont yazan linke tıkladım ve sağ olsun bedava font çıktı. Mutluyum huzurluyum.

Son yapacağımız bir işlem kaldı. Yukarıda Change kısmına tıklayıp yeşil renkteki Solved'a basın. Tamamdır. 

Bu işlemin size bir faydası yok, ancak forum genel sayfasında soru cevaplamak için gezenler için kolaylık olacaktır. Solved'a basınca sizin de bu font olduğunu onayladığınız manasına geliyor, tekrar bakılmasına gerek olmuyor.

Yeni fontunuz hayırlı olsun.

Konuyla ilgili sorularınız olursa sormaktan çekinmeyin lütfen.

Sevgiler. :)



Oyalanan ne yav?

Bendeniz efendim. Dikkat dağınıklığı göbek adım, oyalanmak hayatımın bir parçası. İşte bu oyalanmalarım neticesinde başlayıp yarım bıraktıklarımın güncesini tutmak istedim.
Hoş geldiniz :)

ps: Yukardaki abla Honey&Clover'dan Hagu olur, çok severim zatını.

(bunu yazarken bile canım sıkıldı gideyim bir çay alayım)

Ne idüğüm burada belli.

Fotoğrafım
Hayat tarzım blögümün adı Çok severim anime mangayı

Feysbuk sayfamız

İzleyiciler

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Copyright © her türlü oyalanan - Black Rock Shooter - Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan